Çocuğumun Kaygı Bozukluğu Olduğunu Nasıl Anlarım ?
Duruma normalin dışında, aşırı tepki verme: ağlama, fiziksel belirtiler, üzüntü, öfke, hayal kırıklığı, umutsuzluk, utanç.
Stresli durumlarda kolayca bunalma, telaşlanma veya öfkelenme.
Tekrarlayan kendini garanti altına alma soruları, ya.....olursa’’larla aşırı ilgilenme, teselli edilemezlik, mantıklı açıklamalara tepki vermeme.
Baş ağrıları, mide ağrıları, endişeli saatler, günler haftalar geçirme.
Uykuya dalma güçlüğü ile birlikte uykunun sıklıkla bölünmesi, sık görülen kabuslar.
Mükemmeliyetçilik, hiçbirşeyin yeterince iyi olmadığına dair yüksek standartlar.
Aşırı sorumluluk sahibi olma, başkalarını hayal kırıklığına uğratmamakla aşırı ilgilenme, gereksiz özür dilemeler.
Aşırı kaçınma davranışı gösterme, aktivitelere katılmayı, okula gitmeyi reddetme.
Çocuk veya aile düzeninde bozulma, okula, arkadaşlarının evlerine, gezintiye, tatile gitme, dini aktivitelere ve aile toplantılarına katılma güçlüğü.
Sıradan durumlarda stres yaşayan çocuğu sakinleştirmeye, ev ödevi, temizlik, yemek gibi gündelik aktiviteleri yapması için ikna etmeye harcanan aşırı zaman.
NE ZAMAN UZMAN YARDIMI ALINMALI
Kaygı bozukluğu yaşayan yetişkinlerin neredeyse yarısı, belirtilerin çocukluktan başladığını ifade ederler.Küçükken ailelerinin bir uzmandan yardım almış olmasını ne kadar istediklerini söylerler ( sizde onlardan biriyseniz, bilirsiniz) Bu kadar eziyetin göz ardı edilmesi beklenmesi ve izlenmesi hiçte akıllıca bir plan değildir. Hatırlayacağınız gibi bu rahatsızlıkların birçoğu belirtilerinin bir ay sürmesiyle belirlenir. Bunu kural olarak daima aklınızda bulundurun. Çocuğunuz teşhis için tüm kriterleri taşımıyor olsa bile, çocuk psikoloğuna danışmamak gibi bir hataya düşmeyin. Erken müdahale sorunların büyümesini önlemek, çocuğunuzun ise büyümesini sürdürmek için en iyi stratejidir.
Çocuk psikologları, genelde çocukta kaygı bozuklukları tedavisi için seçilebilecek bilişsel davranış terapisinde uzmanlaşmışlardır. Bir çocuk psikoloğu hem size hem çocuğunuza, çocuğun endişesinin tipi ve ciddiyetini değerlendirecek sorular sorar, diğer tanıları saf dışı eder ve tedavileri önerir. Eğer ilaç gerekliyse çocuk psikoloğu sizi ileri değerlendirmeler için bir psikiyatra yönlendirecektir.
Eğer çocuğunuzu tedaviye götürmeye hazır değilseniz, kendiniz bir çocuk psikoloğuna danışın. Sorunu evde çözümlemeye dair bilgi alın ve ileri seviye tedavi gerektirecek işaretlerin neler olduğunu öğrenin.Böylelikle, ya çocuğunuzun gelişimine bağlı ufak tefek sorunlar yaşadığını öğrenerek huzur bulacak yada tersliğin ne olduğu hakkında ve nasıl yardım edileceğine dair bilgi edinmiş olacaksınız. Çocuğumuz sıkıntı çekiyorsa, henüz sorunlar büyümeden, başta müdahale ettiğimizde herkesin bir damla bile kuşku duymadan tersliklerin varlığına dair fikir birliği edeceği o talihsiz anın önüne geçmiş oluruz.
Genellikle babalar sıklıkla çocuğu tedaviye götürmenin veya ilaç vermenin olumsuz etkilerinden kaygı duyarlar. Korktuğunuz riskler her ne olursa olsun bunları çocuğun ve ailenin sürekli çektiği endişe ve stres ile kıyaslayın. Çocuğunuzun damgalanacağından korkuyorsanız, bunu onun sınıftan koşarak kaçmasının, okulda ağlaması yada bir sınava girememesi, okul partisine katılamamasının ona neye mal olacağıyla kıyaslayın. Hünerli bir çocuk psikoloğu çocuğu rahatlatı-acak, onun bu meselelerin onları aşacak beceriye sahip olmasıyla birlikte, tamamen kontrol altına alınabileceğine dair ona güven verecektir. Eğer çocuğunuzun terapisti/psikoloğu bu önemli moral desteği vermiyorsa, soruna olağan birşeymiş gibi yaklaşmıyorsa, onunla bu konuda görüşün.
Comments